Sayfalar

Perşembe, Haziran 25, 2009

İçimdeki Şu Zalim Yalnızlık

ağzının bir kıvrımından cesaret bularak
ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım
kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar
kalmışsa birkaç ısrar ölümle yarışacak
onların yardımıyla dünyamıza acıdım.

dünya. çıplak omuzlar üstünde duran.
herkes alışkın dölyatağı borsalarla ağulanmış bir dünyaya
benimse dar
çünkü dargın havsalamın
gücü yok bazı şeyleri taşımaya.
önce kalbim lânete çarpa çarpa gümrah
sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu
sakın styks sularını heyulâsı sanmayın
er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu,
biraz üzgün ve ömer öfkesinde biraz
öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz
ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak
ne ellerin hırsla saban tutuşu
ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
dev iştihasıyla bende kabaran aşkı
yetmez karşılamaya.

insanlar
hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır
o ferah ve delişmen gözüken birçok alınlarda
betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır
çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim
şakaklarıma dayanınca güneş
can çekişen bir sansar edasıyla
uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum
kadınların sahiden doğurduğuna
toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum
nicedir kavrayamam haller içinde halim
demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm
bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü
su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum
duydum yağmurların gövdemden ağdığını.

sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden
aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
bir harfin başlattığı yangın ile söndür
beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
öyle mahzun
ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.
İsmet Özel


Ellerimiz hırsla saban tutmadı belki
ama
Fabrikalarda biteviye ürettiğimiz kahır çoktur
Ses sahibi olduk bir parça şükür
yüzümüz yok
Kefaretini ödeyemedik
Yinede Sen ki Ganiyyi Mutlaksın
Bizler fukarayız
İstemek bizden
Dost sahibi de kıl bizi
Lutfette
İçimizdeki Şu Zalim Yalnızlığı kaldır
....


Üç aylara girdik Bu gece regaip kandili dua eder dualarınızı bekleriz Dostlar...

OpenCv 2.0 Geliyor

OpenCv 1.1 alphadan sonra OpenCv 2.0 'ın betasının Temmuz ayında yayınlanması planlıyor
sonrası beta versiyonunda bir aksilik çıkmazsa, Ağustos ayında kararlı sürüm olara yayınlanacak. bakınız
http://opencv.willowgarage.com/wiki/OpenCV200906
Bundan sonrası içinde bir anket hazılamışlar
http://tech.groups.yahoo.com/group/OpenCV/surveys?id=2872704
Dökümantasyonunda da yeniliğe gidiliyor bakınız yeni hali

Çarşamba, Haziran 10, 2009

Ordan Burdan

1) Volkan Programınız için performans ipuçları.(x86) diye bir yazı hazırlamış ona ek olsun;
* Liboil : yani “LIBrary of Optimized Inner Loops” iç döngülerinizi işlmecinize göre optimize ediyormuş
* Daha çok AMD işlemciler için kullanabileceğiniz
- Framewave : Derived from the AMD Performance Library, Framewave is a free and open-source collection of popular image and signal processing routines designed to accelerate application development, debugging, multi-threading and optimization on x86-class processor platforms.
- GNU Toolset Optimized for AMD Platforms

2) Halen okuyup duymadıysanız bu tarışmaya bakın : "Ruslara 850.000 € verip İstiklal Caddesinde saniyede 15.000 yüz taramak?" ve düşünün, ibret alın, örnek alın, .... ruslarda parayı alsınlar

3) Çay’da Görüntü İşleme Uygulaması : Bu sadece türkçeye tercüme edilmiş bir örnek. Aslında Üretimi yapılan pek çok tarım üründe uygulama alanları var. Bu yazıda bahsedileni hindistandan birileri yapmış, sizlerde bakın ve düşünün, ibret alın, örnek alın, .... Hindistanlılarda parayı alsınlar.

4) MetaTrader içinde YSA kullanımı üzerine yayınlanmış bir makale :
Using Neural Networks In MetaTrader Makalede kullanılan YSA tahmin edebileceğiniz gibi FANN . Bu arada bir zamanlar Volkan bu işlerle uğraşıyordu, epeydir sesi çıkmıyor. En son "Program ticari bir ürün haline geldiğinden, maalesef kodları yayınla(ya)mıyorum." demişti ama ticari ürün olarak çıktığına dairde bir yazı çıkmadı. En azından bu konuda yabancılara ortak olmaya çalışan insanlar var...

5) Ve iki yarışma :
- Time Series Forecasting Competition
- UC San Diego Data Mining Contest

Pazartesi, Haziran 08, 2009

Hayat İlmi

Geçenlerde MCH hocamın yanına gittim etrafına talebeleri toplamış birşeyler anlatıyordu. kenarda durup hissemize düşeni almak için dinlemeye başladım.

Kendilerini ilmin son temsilcisiymiş gibi görenlere kulak asmayın, siz
"Biz size örnek değiliz!.. Biz bir ara nesiliz! Biz sizin ayaklarınızın altında birer basamağız!.. Siz bizi aşarak çok daha ileri noktalara ulaşacaksınız!..."
diyenleri dinleyin dedi.

Bir kitap aldı, "Öğrencilerinin kendine Mahir baba* dedikleri bir öğretmenden" dedi ve okumaya başladı
Hayat ilmi , yani insanca yaşayabilmek için elde edilmesi lazım gelen bilgi, herkesin şahsi kabiliyetine göre başka başkadır. Binaenaleyh herkes kendi kabiliyetine göre hayat bilgisi edinecektir.
Ticaretle iştigal edecekse, onun ilmi, metodu ve mektebi vardır. keza sanayi de öyledir. En basit san'attan, en mütekamil san'ata, yani yüksek matematik, yüksek fizik ve elektronik bilgisine ihtiyaç gösteren sanayi'e kadar, herkes kabiliyetine göre bir meslek edinip, hayatını kazanacaktır.
Çünkü kabiliyet yoklamadan girişilen teşebbüsler akim kalır. yani semere vermez. Bu uğurda sarf edilen zaman israf edilmiş olur. Bu keyfiyet ise mes'uliyeti muciptir. Çünkü zaman, aynca kendi başına büyük kıymettir.Hepimizin bildiği şöyle bir beyit vardır:

"Vakitler yakutlar gibidir. Vakitlerin sarfıyla yakutlar temin edilsede, hesapsız yakutlar sarf etsen, kaçırılan bir anı bile geri getirmeye imkan yoktur."
...
Bir de şu mesele vardır. Herkes kendi kabiliyetine göre iş ararken, aynı zamanda bir kat daha sevap kazanmak isterse, tutacağı işde, millete ve memlekete en faydalı olanını tercih eder. O zaman sa'yi iki kat meşkur olur. Birinci sevap kendini ve ailesini rahat geçindirip, başkasına ihtiyacını arzetmekten nefsini kurtardığı , ikincisi de cemiyetin selametini düşündüğü içindir. Peygamber Efendimizin emir ve tavsiyeleri bu esasa müteveccihtir.

...

Herkesin bildiğini, başkasına öğretmekle MÜKELLEFTİR, bu bir şükran borcudur. Zira kul Hakkın lutfu sayesinde bilgi Nimetine kavuşmuştur. Her nimetin şükrü kendi cinsiyle eda edilebilir....

* Mahir İz