Sayfalar

Salı, Ocak 31, 2006

BCB için OpenGL component


Builder kullanlar için - benim gibi :) - freeware bir component

bileşenin özellikleri
* BMP Texture Map Support
* 3D Font/Text Support
* 2D Raster Font/Text Support
* OpenGL Context Support

BCB 5 için
Demo
BCB 4 için
Demo

Cumartesi, Ocak 28, 2006

C++ içinde Lisp kullanmak

bir kaç yıl önce Eric Steven Raymond'un "Nasıl Hacker Olunur?" adlı meşhur yazısını okuduğumda dikkatimi çekmişti.
LISP' öğrenmek başka bir sebepten dolayı önemlidir - sonunda anladığınız zaman elde edeceğiniz aydınlanma deneyiminden dolayı. Bu deneyim, bir daha hiç LISP kullanmasanız dahi, hayatınızın kalan kısmında çok daha iyi bir programcı olmanızı sağlayacaktır.1
Gerek bu yazıdan gerekse Yapay Zeka ile olan ilgim gereği Lisp le ilgilenmeye başladım. Lakin C/C++ kullanan biri olarak bütün bir uygulamayı Lisple yazmakta pek akıllıca gelmiyordu bana. Sonra ya senden başka aklı evvel yok mu ? deyip bakınca "C++ with Lisp" google marifetiyle buldum.
InteLib
InteLib is a library of C++ classes which lets you do Lisp programming within your C++ program even without any additional preprocessing, without all those calling conventions etc. You can write a C++ code (that is, a code which is accepted by your C++ compiler) thinking in a "Lisp mode" and the code you write will look much like Lisp code altough it will be pure C++.
Lisp Plus Plus
Lpp (Lisp Plus Plus), is a library of Lisp like functions and macros usable in C++ programs. The philosophy behind Lpp is to provide as close as possible the semantics and style of Lisp rather than try to force it to fit a static style of programming. Lpp tries to emulate Common Lisp as much as possible in this regard. By doing things this way part of the true power and flexibility of Lisp can coexist and mix with the static typing features of C++ even within functions and objects.

Perşembe, Ocak 26, 2006

Bir Nijer Hikayesi...

Sevilen bir dizinin reklam arasında yapılan zapla karşılarına
çıktı NİJER. Bir deri bir kemik kara kuru çocuklar...
O şokla olsa gerek öylece kalakaldılar...Sonra Nijer deki zengin uranyum yataklarından bahsedilmeye başlandı. Bir devlet yetkilisi uranyumu istedikleri gibi satamadıklarından bahsettti Çocuk kafası karışmış gözlerle babasına sordu
-Baba niçin hem açlıktan ölüyorlar hemde ellerindeki para eden şeyi satamıyorlar ?
- Sattırmazlar oğlum Büyük devletler izin vermez başka ülkelere satılmasına
- Kendileri alsınlar o zaman
- Kendileride ihtiyaçları kadar alırlar
- ...
baba düşünceye daldı...
evde çoluk çocuğu açlıktan ölen bir babayı düşündü ki evinde para edecek şeylerin satılmasına izin verilmiyor. Beyninin derinliklerinde İbrahim tatlısesin yanık sesi yankılandı.
"Nasıl İsyan etmem Nasıl kahretmem"
çocuğun sesiyle ayıkdı daldığı düşüncelerden...
-Baba reklam bitmiştir hadi öbür tarafı aç.
sevilen dizi açılırır...

Çarşamba, Ocak 25, 2006

Hey Gidi Günler 2 Oyunlar

Eski günler hatırlayıpta eski oyunları hatrılamamak olmaz. Bilgisayar olmadığı için oyunlar ancak ateri salonu denen yerlerde mümkün oluyordu. Şimdiki Internet Cafe salgını gibi hemen her köşeye atari salonu açılmıştı. Bizlerde birer kumarbaz gibi dadanmıştık. Harçlıklarımızı ve de zamanımızı oralarda harcamaya başladık.
Hey Allahım bu ne biçim sistemdir ki dünyanın bir ucundaki bir şirket Türkiyedeki bir çocuğun cebindeki harçlığını götürüyor. Neyse bu konu çok derin cok geniş bir problem becerebilirsem daha sonra yazarım.

O zamandan aklımda kalan oyunlar

Space Invaders, Taito/Bally/Midway, 1978
Pac-Man, Bally/Midway, 1980
Donkey Kong, Nintendo Ltd., 1981
ve çok sonraları
Street Fighter II, Capcom, 1991 ki bir efsanedir O...

Oyun makinalarındaki zevki vermesede emulatörlerle 1 artık bilgisayarlarımız da oynayabiliyoruz. Haydi harçlıklarımızın intikamını! almaya ;) Yinede kendinizi fazla oyuna kaptırmayın unutmayın ki zamanımız paramızdan daha kıymetli sermayemizdir.

1 Pek çok emulatör var Snes, Mame,... benim Mame kullanıyorum ve de memnunum
Google ile aratırsanız ulaşa bilirsiniz tabii bir de ROM lar var ben en iyisi size bir link vereyim
http://www.rom-world.com/

Pazartesi, Ocak 23, 2006

Hey Gidi Günler 1



"Her şey ben yaşarken oldu bunu bilsin İnsanlar"
demiş şair hakikatende öyle oluyor :)

Lise yıllarıydı Belediye başkanı 1 gençlik merkezi gibi bir yer açmıştı ,
3 adet Amstrad 128 K bilgisayar ve satranç takımları koymuşlardı. Çayda içebileceğiniz ve içerde sigara içmenin yasak olduğu hoş bir yerdi 2

İlk defa orada kullandım bilgisayarları 3 . Saatliğine vereceğiniz cüzi bir fiyat karşılığı kullanabiliyordunuz. Bilgisayarda basic yorumlayıcı vardı bizdede bir daire çizen örnek bir program orasıyla oyna burasıyla oyna el yordamıyla biraz uğraştıkan sonra dandik bir basic kitabı 4 edindim. Bir de bilgisayar dergileri 5 vardı eskiden hepsinde programlamayla ilgiliş kısımlar olurdu

Pek çok kaynakdan edindiğimiz muhteşem sihirli makina bilgisayarların aslında safi salak ! olduğunu herşeyin programlamadan geçtiğini öğrendim. Tabii bu arada "Basic" dilinide ...
sonra...
(sonrası da daha sonra)

1 Melih Gökçek Keçiören belediye başkanıydı o zamanlar
2 Bir kaç sene sonra uğradığımda atari salonlarına dönmüştü nedense pek çabuk yozlaştırıyoruz böyle girişimleri
3 O zamanlar Commador 64 lerin Amstrad'ların Zx lerin zamanıydı -bakınız-
4 Zaten bu alanda yayınlanan kitapların pek coğu dandik veya dandik şekilde tercüme edilmiştir olay zaten tamamen ticari - duygusal mı demeliydim yoksa ;) -
5 Bilgisayar pazarı PC World PC Net vs şimdide var ama içinde programlamayla ilgili pek birşey yok - yoksa bu yüzden mi bıraktım -

Pazartesi, Ocak 16, 2006

Bir blog öldü diyeler

Bir blog öldü diyeler
üç günden sonra duyalar
soğuk su ile yuyalar
şöyle garip bencileyin

Takip ettiğim bloglardan biri bir süredir güncelleme yapmayınca aklıma geldi de
ya blogların sahiplerini arayıp soran- hatta okuyan - var mıdır ?
hatırlayan var mıdır ?
Her ne kadar çekik gözlü romantik filim tanıtımlarını sevmesemde
Biz hatırlayalımve soralım
LaPanse nerelerdesin ?

Pazartesi, Ocak 02, 2006

Verem olmak üretimi düşürür...


Boşa koyup doldurmak Doluya koyup aldırmak... Onu yetiştirmek bunu yetiştirmek, beriki zaten yetişmesi lazım !
Bu hengamenin arasında
işçilerle uğraşmak
patronla uğraşmak
işle uğraşmak,
uğraşmak, uğraşmak
hepsinin üstüne sağlığını muhafaza edebilmek
ülser olmamalı
verem olmamalı
- mümkün mü? -
çünkü hastalık üretimi düşürür!

Dişlerimiz Arasındaki Ceset / İsmet Özel

Biz şehir ahalisi, Kara Şemsiyeliler!
Kapçıklar! Evraklılar! Örtü severler!
Çığlıklardan çadır yapmak şanı bizdedir.
Bizimdir yerlere tükürülmeyen yerler

Nezaketten haklılardan yanayızdır hepimiz
Sevinmemiz çapkıncadır, ağlatır bizi küpeşteler
Yaşamak deriz -Oh, dear- ne kadar tekdüze
Katliamlar ne kötü be birader

Güneş neredeysek orada bulur bizi
Ya cünup ve yalancı veya miskin ve ülser.
Falımız neyse çıksın diye açarız indeksleri
Sayılar bizi bulur, o ayıp işaretler

Saframızla kesemizi birleştiren anatomi bilgisi
Hadım tarih, kundakçı matematik, geri kafalı gramer
Evet bunlar gizlice örgütlenerek alnımıza
Verem Olmak Üretimi Düşürür ibaresini çizer

Biz şehir ahalisi, üstü çizilmiş kişiler
Kalırız orda senetler, ahizeler ve tren tarifesiyle
Kimbilir kimden umarız emr-i bi'l-ma'ruf
Kimbilir kimden umarız nehy-i ani'l-münker
Bize yalnız oğulları asılmış bir kadının
Memeleri ve boynu itimat telkin eder.