Sayfalar

Cumartesi, Temmuz 25, 2009

FannTool 1.0 Beta

FannTool'un yeni versiyonu üzerine çalıştığımı yazmıştım. Yapmak istediklerimi aşğaı yukarı tamamladım ve beta olarak yayınlıyorum. Eğer deneme yapıp fikir beyan ederseniz çok seviniriz.

FannTool 1.0 Beta


Yeni versiyonun özelliklerinden bahsetmek gerekirse

1) Veri İşleme Kısmı : DataProcessing öyle tablolama programı vari bir şey değil, ama tablolama programlarından kopyele yapıştırla oluşturcağınız Ham veri dosyalarını kolaylıkla FANN'ın kullandığı veri dosyası formatında kaydetmenize yarıyor. Pek tabiki verileri sırasını karıştırmak ( shuffle ) Eğitim ve Test verileri olarak ayırmak, ve Değerlerinin normalizasyonunu yapmak (scale ) da yaptığı işler arasında. Scale işlemi ile ilgili bir text dosyası da yazılıyor. İki çeşit Ham veri dosyası var


ilki Matris tipi her veri bir satırda. Örnek dosya "ParkinsonRaw.txt". Kullanıcı olarak son kaç sütunun çıkışı değerlerini oluşturduğunu belirlemeniz yeterli.

İkinci tür veri dosyası Zaman seri türünde her satır bir veri orada kaç verinin giriş olduğunu belirliyorsunuz. Örnek dosya : SunSpotsRaw-1980-2006.txt


t1
t2
t3
...
tn

gibi bir veriyi
t1 t2 t3 t4 t5 t6
t7
t2 t3 t4 t5 t6 t7
t8
...
gibir bir hale geliyor



2) Overtraining Caution System :


Daha önce YSA ile Kan Bağışı tahmini yazısında bir parça bahsettiğimiz Overtraining denen benim YSA nın ezberlemesi dediğim kavram var. Basitçe bahsetmek gerekirse YSA nın Eğitim verilerinde çok düşük hata ( MSE ) değerlerine ulaşıldığı halde Test verilerinde kabul edilemeyecek hata değerlerinde kalmasıdır. Normalde bu işlem için önce eğitimin yapılıp sonra test verileriyle denenmesini gerektirir. Artık Test verinizi yükleyip Fine Tuning kısmındaki "Overtrainin Caution Sysytem" kısmını açarsanız. Eğitim sırasında Test verisinin hata değerlerini görebilme imkanına sahip olabilirsiniz Grafik de Eğitim ve test Hatasını ortalamasını çizilir.

3) YSA Kayıt : Eğitimi sonrasında ki YSA kayıt kısmında artık, eğitim esnasındaki ulaşılan en iyi değerleri de kaydedebilirsiniz. kısaca açıklamak gerekirse.



Latest : Eğitimin en son ulaştığı YSA
Minumum Training : Eğitim esnasında Eğitim verisiyle ulaşılan minimum MSE
Minumum Testing : Eğitim esnasında Test versiyle ulaşılan minimum MSE
Minumum OCS : Eğitim esnasında Eğitim MSE ve Test MSE sinin ortalamasının minimumu


4) Neural Network Information : Daha önceden kaydettiğimiz YSAların bilgilerini görmemize yarayan bir kısım

Pazar, Temmuz 19, 2009

Acaba Miracın Hikmeti nedir ?

Taşları Yemek Yasak
Ormanın derinliklerinde yürümekte olan avcı ağaçlardan biri üzerinde bir levha görmüş. Levhanın üzerinde şu sözler yazılıymış: Taş Yemek Yasaktır. Bu anlaşılmadık uyarı karşısında avcı meraka kapılmış. Levhanın asılı olduğu ağacın yönündeki ayak izlerini takip etmeye başlamış ve izlediği yol onu bir mağaraya götürmüş. Mağaranın ağzında bir derviş oturmaktaymış ve avcı yeterince yaklaştığında konuşmaya başlamış:

Zihnine takılan soruyu biliyorum. Şimdiye kadar taşları yemeyi yasaklayan bir uyarı levhası hiç görmedin, çünkü insanların taş yemeye zaten ihtiyaçları yok. İnsanları zaten yapmaya eğilimleri olmayan bir konuda uyarmak niye? İnsanlar arasında taş yeme adeti yoktur, onlara yapmayacakları şeyi yapma demenin ne anlamı var?

Ancak şuna dikkat et: İnsanlar arasında adet haline gelmiş öyle davranışlar, öyle alışkanlıklar vardır ki, bunlar insan için tıpkı taş yemek gibidir. Eğer zararı bakımından düşünürsen taş yemekten çok daha büyük tahribat yapan işlerdir bunlar. Bunlar taş yemek kadar budalaca, insanın öz niteliklerine yabancı tutum ve davranışlardır. Eğer insanlar acınacak haldeyse, insanlar arasında zulüm, haksızlık, merhametsizlik, yozlaşma ve ihanet hüküm sürüyorsa bunun sebebi insanların sanki taş yermişçesine yedikleri bunca nesneden, taş yemeye mümasil tavırlarından doğmaktadır.

Senin levhayı gördüğün yerde bir pınar olmuş olsaydı ve ben oraya su zehirlidir yazmış olsaydım sen bunu manalı bir söz sayacak, yerinde bir uyarı kabul edecektin. Büyük bir ihtimalle de benim ayak izlerimi takip edip buraya gelmeyecektin. Çünkü yasaklanan şey senin aklına uygun gelecekti. Gerçekte suyun zehirli olduğunu yazan insanın emrine uymuş olacaktın. Kendi aklına uyduğunu sanarak benim keyfime uygun davranmış olacaktın. Ama orada taş yemeyi yasaklayan bir levha gördün ve acaba bunun hikmeti nedir diye kendine bir yol açtın. Ben de sana insanların gerçekte yaptıkları birçok işte taş yemeye benzer davranışlar gösterdiğini ve aslına bakılırsa taş yediklerini söyledim. Eğer söylediklerimi anladıysan aramızda hakikatin bir parçası tecelli etti.

İşte Allah'ın insanlar için gönderdiği emir ve nehiyler böyledir. İnsan ancak bu emir ve nehiylerle hakikatin nasıl tecelli edebileceğini öğrenebilir. Eğer Allah'ın emrettiği ve yasakladığı şeylerle ilk karşılaşan insan bunu tabii karşılarsa, aklına uygun bulursa bu emir ve nehiylerden hiçbir şey öğrenemez. Ama bazı izleri takip edip bu emir ve nehiylerin nelere tekabül ettiğini öğrenebilirse hakikate varabilir.

İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: İnsanın ihtiyacı olandan fazlasının elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. Merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi için de böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o 'şey' olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak.

İsmet Özel Taşları Yemek Yasak adlı kitabından

Miraç kandiliniz mübarek olsun. Dua eder dualarınızı bekleriz.

Salı, Temmuz 14, 2009

Yapay Sinir Ağı Uygulamaları



Gün geçmiyorki yeni bir YSA uygulamasıyal karşılaşmıyalım Biz bu yazımızda birbirinden çok farklı alanlardaki uygulamalardan bahsedeceğiz. Bu vesileyle YSA'ların ne kadar geniş uygulama alanına sahip olduklarını hatırlatmış olalım. Kimbilir belki bizlere ilham kaynağıda olabilir...

İlk örneğimizi Yakın zamanda okumuş olduğum bir kitaptan "Süper hesap Uzmanları" Kitabın yazarı Ian Ayres. kitabın yanbaşlığından da söz etmek lazım "Sayılarla Düşünmek neden Zeki olmanın bir yoludur ?" Yan başlığının da hissettireceği üzre Daha çok istatisiki metodlarla Veri madenciliği yapan yeni tür uzmanların tecrübeye dayalı uzmanlara olan üstünüğü anlatılıyor. Kitap Fecaat bir çevriyle Pegasus yayıncılıktan çıkmış.
Neyse konuyu daha fazla dağıtmayalım. Kitapta YSA larından da bahsediliyor. Dick Copaken adlı Avukat emekli olduktan sonra Epagogix isimli bir şirket kuruyor. Şirket Senaryonun özelliklerine dayanarak filmin sinema hasılatını tahmin edecek bir YSA dizayn ediyor. Hemde bu sayede Senaryoda yapılacak değişikliklerin etkisni de görmek mümkün oluyor. Copaken oldukça iddialı kouşuyor ve
" Sütüdyolar bizim tavsiye ve disiplinimizi tutup onlardan yararlanırsa, büyük olasılıkla, yılda bir milyar dolara yakın kar elde edebilirler"
Bir çok sütüdyonun gizilde olsa Epagogix hizmetlerinden faydanmaya başladığını söyleyerek bitirelim örneğimizi. detaylar için buraya bakınız.

İkinci örneğimiz Otomobillerden. İlk bakışta "ne ilgisi olabilir ki" gibi gelsede , Artık Otomobillerinde bilgisayarları var. ECU (Motor Kontrol Birimi ) denen bu bigisayarlarla sensörlerden motorun yükü, devri, çevre değişkenleri (hava sıcaklığı, hava yoğunluğu, motor sıcaklığı, barometrik basınç vs…) pek çok bilgi alınır ve Motorun kullnacağı yakıt miktarını, ateşleme zamanını hesaplanır. Zaten ECU sayesinde motor performansına ait pek çok işlem yazılm ile yapılabiliniyor artık.

Figürdeki gibi bir çeşit YSA ile Motor teklemesinin önlüyorlar. En Üstte resimini gördüğünüz fiyakalı araba bir Aston Martin DB9 dur ve bahsettiğimiz teknolojiyi kullanmaktadır.
konuyla ilgili biraz daha fazla detay içeren yazı
Fordun aldığı patent




Perşembe, Temmuz 09, 2009

Data Mining Cup 2009 tamamlandı

Daha önceden duyrusunu yapmış olduğumuz Veri Madenciliği 2009 yarışması tamamlandı. Duyrusunu geç yaptığımızdan olmalı Türkiyeden bir gurup yok. Ama önümüzdeki senenin tarihi belli olmuş şimdiden duyuralımda sorumluluk üzerimizden kalksın

Data Mining Cup 2010 : 15 nisan - 13 mayıs arasında olacak.

Bu seneki verilere bakarak antreman yapabilirsiniz

http://www.data-mining-cup.com/Wettbewerb/Aufgabe

Cuma, Temmuz 03, 2009

Öğrencilikten Talebeliğe

Öğrenci kelimenin hatırlattığı gibi tüccardır. Öğren - ci
Tüccar olan ise ucuza alıp pahalıya satmaya çalışır. Beki ucuza öğrenme işi de şöyle oluyor. Öğrencinin gayesi sınıf geçmek , en nihayetinde de diploma almaktır. Bu iş için ise müfradatındaki derslerden geçer not alması gerekiyor. Not sistemine göre değişmekle beraber, 100 üzerinden konuşursak en az 50 üzerinde not almak demek. Yani dersin %50 sini bildinizmi yeter ötesini öğrenipde maliyeti artırmanın lüzumu yok. Hem mezun olduktan sonra kim bakıyorki diploma notuna.

Talebe ise yine kelime manasından yola çıkarsak öğrenciyle aynı manaya gelmediği aşikar. Talebe talep eden isteyen demek. Öğrenmeyi istiyor. Ortada not ve maliyet hesapları olmadığından daha bir içten öğreniyor. Hatta çok hırslı bir öğrenci kadar not alamasa bile işin iç yüzünü anlamaya gayret ediyor. İstemenin esrarından mı desek, samimiyetten mi desek olmayacak şeyler oluyor. Ve bir önemli fark daha ders geçildikten sonra öğrenci için o konudaki öğrenme iş bitmişdir. Oysa talebe için - o dersi hiç almamış olsa bile - öğrenme gayreti bitmez. Bir ömür öğrenme devam eder.

Yaz tatilinin başladığı şu günler talebeler için önemli bir vakit. Dinlenmenin yanısıra öğrenmek istediğiniz ama vakti bahane ettiğiniz pek çok mesele için fırsat. Meşguliyet gelmeden boş vaktin kıymetini bilin...

Not :
Kendi adıma konuşursam Bu blogda yazdıklarım ile ilgili okuduğum bölüm gereği hiç öğrenciliğim olmadı. Bilgisayar konusunda aldığım yegane ders bütün mühendislik bölümlerine verilen Fortran 77 idi. Onu da dersi almadan önceki yaz tatilinde kitabından öğrenmiştim zaten. Öğrenciliğim olmadı ama Talebeliğim devam ediyor...